Benim için son havadis Kadıköy'de
Moda Sahnesinin açılışı oldu. Haluk Bilginer'in Zuhal Olcay ile
beraber 1999'da kurduğu Oyun Atölyesinden ayrılan 12 kişilik
grup, patronu olmayan bir tiyatro kurmaya karar verir.
Üniversitedeyken benim arkadaşın planıydı bu. Yalınes &
Partners. Kimse çalışan değil, herkes ortak derdi. Hey Allahım...
Ama bu arkadaşlar dalga geçmiyor
olacaklar ki herkes elindeki parayı ortaya koyup, parası olmayan
kredi çekip bu işe girişmişler. Sahnenin kirasıydı, yapımıydı
derken ortaya konan bütçe 1.4 milyon lira olmuş. Hani tiyatro
işine girmek istiyorum diyen varsa.
AVM sinemalarının eskinin küçük
sinemalarını öldürmeye başladığı bir gerçek ama bu konuda
pek romantik değilim. Moda Sineması da kaderi belli bir sinemaydı.
Bir tiyatroya dönüşmesi çok daha hayırlı oldu bence. Üstelik
Moda Sahnesi şu anda 3 adet salona sahip. Kendi sinematek'i var.
Tiyatronun yanı sıra, konserlerden dans gösterilerinden, bağımsız
filmlerden filan bahsediyorlar. Aslında hedefledikleri şey baya
baya butik bir Kültür Merkezi gibi.
Anarşist Tiyatrocularımız mimari
için daha önceden tanıdıkları Halükar Mimarlığın kapısını
çalmışlar. Bilge Kafka ve Gamze İşcan bu proje için doğru bir
tercih olmuş gibi.
Düşük bütçeli bir iş Moda
sahnesi, patronlar da romantik tiyatrocular olunca Moda Sinemasından
kalanları koruyabildikleri kadar korumuşlar. Mekanda yoğunlukla
brüt betona inilmiş. En büyük kalem ince işlerde malum.
Büyük sahnesinde ses izolasyonu
olarak duvarlara tahta çıtalar çakıp siyaha boyamak çok şık
olmuş.
Herkes seyirci koltuklarının
alışılageldik minderli sabit koltuklar olmamasından şikayetçi
gibi internette ama anladığım kadarıyla Kemal Aydoğan'ın
kafasında alışılageldik sahne ve oyun düzeni haricinde birşeyler
daha var. Siz o sandalyeleri de bulduğunuza şükredin bence.
Kaynak:
www.modasahnesi.com
http://www.hurriyet.com.tr/keyif/24944370.asp
http://www.radikal.com.tr/hayat/karsinin_yeni_sanat_mekani_moda_sahnesi-1155123
Fotoğraflar: DEPİKT